BBP Genel Başkanı Mustafa Destici İstanbul’da konuştu
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, Kerkük’ün kadim bir Türk şehri olduğunu belirterek, “Orada Türk varlığını yok etmeye, onların iktidarını kırmaya, etkisiz hale getirmeye veya Türkleri baskı altına almaya çalışanlara” dedi. Ya da geçmişte olduğu gibi katliamlara yol açacak süreçlerin devam etmesine asla izin verilmiyor.” söz konusu.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Osman Tüfekçi’nin kızı Emine Dava Tüfekçi ile Yusuf Doğruyol’un Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi’ndeki düğün törenine katılan Destici, Kerkük’ün kadim bir Türk şehri olduğunu söyledi.
Kerkük’ün Irak Türklerinin yoğun olarak yaşadığı bir şehir olduğuna dikkat çeken Destici, kentte demokratik ve anayasal haklar çerçevesinde huzurlu bir yaşamın sürdürülmesi için çaba sarf edildiğini söyledi.
Türkiye ve BBP olarak Irak ve Kerkük’teki Müslüman unsurların birlik ve kardeşlik içinde yaşamasını istediklerini vurgulayan Destici, şöyle konuştu:
“Burası kadim bir Türk şehridir. Oradaki Türk varlığını yok etmeye, gücünü kırmaya, etkisizleştirmeye, Türklere zulmetmeye çalışanlara, geçmişte olduğu gibi katliamlara yol açacak süreçlere sebep olmalarına izin vermiyoruz. Ne Türkiye Cumhuriyeti, ne biz bunu asla kabul edemeyiz. Temennimiz elbette Barzani güçlerinin Irak merkezi hükümetinin kararını ve Kerkük’teki diğer grupların sesini dinleyip Kerkük’e dönmesidir. Erbil güçleriyle birlikte teslim olmasını tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde sonuçları olur.”
BBP Genel Başkanı Destici, olayların yaşandığı sürecin Kerkük’teki yerel ve il meclisi seçimlerine denk geldiğini belirtti.
Kenti yönetecek belediye başkanı, vali ve diğer yöneticilerin seçileceğini kaydeden Destici, “Bu seçimden önce Barzani güçleri Kerkük’e girdi ve kendi lehlerinde çoğunluk oluşturup seçimi kazanmanın hesabını yapıyorlar. Aslında bu böyledir. Bunun altında yatan en önemli nedenlerden biri. Bunu biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Destici, Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, milletvekilleri ve diğer yetkililerden bilgi aldıklarını, Türkiye’nin bugüne kadar olduğu gibi Kerkük, Musul ve Türkmeneli bölgelerinde de bu duruma asla izin vermeyeceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 1959, 1979 ve 1980’deki Türkmen katliamlarının bir daha yaşanmasına asla izin vermeyeceğinin altını çizen Destici, Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını vurguladı.
“Kerkük bize, uçaklarımıza ve diğer güçlerimize yarım saat 15 dakika kadar uzaklıkta.”
Destici, Türkiye’nin “Sınırlarımız dışındaki gelişmeler bizi ilgilendirmiyor.” Çarpık ve zayıf bir yönetim anlayışına sahip olmadığını kaydeden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün Cumhurbaşkanıyla, hükümetiyle, Cumhur İttifakıyla güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti var. Kerkük’te Türklere bir saldırı girişimi varsa, bir katliam girişimi varsa, oldubittiler yapılmaya çalışılıyorsa. Bunları yok sayacak, haklarını elinden alacak bir uygulama olursa, Türkiye buna asla sessiz kalmayacaktır, kalamaz, kalmamalı, kalmayacaktır da bu, Dışişleri Bakanımızın açıklamalarında da çok açık ve net bir biçimde görülmüştür. Bu yüzden kimse paniğe kapılmasın. Kerkük bize, uçaklarımıza ve diğer güçlerimize yarım saat 15 dakika uzaklıkta.”
Karadeniz bölgesinde yaşanan sel felaketi nedeniyle bölgede yaşayanlara geçmiş olsun dileyen Destici, burada mücadele eden tüm görevli ve gönüllülere teşekkür etti.
“Onlarcası bu cesur çabanın sonunda ailelerine kavuştu”
3 Eylül’e dikkat çeken BBP Genel Başkanı Destici, “Diyarbakır anneleri, 3 Eylül 2019’dan bu yana PKK tarafından şimdiki Yeşil Sol Parti olan HDP üzerinden aldatılan veya farklı amaçlarla kaçırılan çocuklarını PKK’dan geri istiyor. 4 yıldır yorulmadan, “Diyarbakır HDP il binası başta olmak üzere HDP il binalarının önünde kararlılıkla ve cesaretle nöbet tutmaya devam ediyorlar. Bu kutlu çabanın sonunda onlarcası ailelerine kavuştu, anneler de evlatlarına kavuştu.” dedi.
PKK’nın kaçırdığı tüm çocukların anne ve babasına kavuşmasını dileyen Destici, şunları söyledi:
“Öte yandan PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ya da şimdiki adıyla Yeşil Sol Parti, teröristleri PKK’ya kazandırmak için elinden geleni yapıyor. Daha önce de söylemiştik, terör örgütü olan bir siyasi parti olamaz. Terörle alakası yok, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir demokratik ülkede, bunu Amerika’da, İngiltere’de, Fransa’da, İsviçre’de, Rusya’da, dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz, ne İngiltere, ne Almanya bunu kabul ediyor, etmiyor. bilseler dahi açıkça aleyhinde beyanda bulunsunlar. Milletvekili, siyasi parti, sivil toplum kuruluşu, basın, sermaye, iş adamı olsunlar, bunlarla ilgili hukuki süreç Türkiye tarafından başlatılmalıdır. Savcılıklara izin verilmemeli.